Yeni bir bölüme başlarken anımsatmak isterim. Bu yazılanlar bana ait değil. Yalnızca zaman zaman HT Açıklama başlığı ile parantez içinde yazdığım bazı zorunlu açıklamaları ben yazdım. Bütün bu aktarılan Mason Haluk Akbaşlı tarafından yazılmış, bulunduğu localarda kendisine dışlayanlardan öç almak maksadıyla yazılıp, çevresindeki masonlara gönderdiği yazının kendisidir. Düşman bellediği masonları ve localardaki kirli çamaşırları ortaya saçarken, aslında mason localarındaki ahlaki düzeyi ve bir birlerini, yani kardeşlerini hasretle sarılıp, üç defa öpen masonların gerçek yüzlerini, o yapının bir üyesi olarak, somut olaylarla ortaya döküyor. Bilinçisiz olarak da yapsa, asıl amacı başka da olsa, bence Türk toplumuna karşı önemli bir hizmet yapıyor. Bu açıdan bunları yazdığı ve zamanında bir kopyasını muhtemelen yüzlerce kardeşi ile birlikte bana da yolladığı için kendisine çok teşekkür ederim.
Hürol Taşdelen
21. Bölüm - Sezar ve Brütüs
23 Ocak 2008 târihli toplantımızı tâkip eden K. soframızda, günün konularından birisi olan “Vefa” konuşulurken, yemeğin sonlarına doğru söz aldı Ön.Üs.Muh.Saffet Oktay.
Ve tahmin edebileceğiniz gibi, sözü yine yeminlerinin arkasında durmayan hâinlere getirdi. Yine ağlamaklıydı...
Yemek salonunda, yerdeki karoları göstererek, “Bu beyaz taşlara kan bulaştı K.\'lerim.” dedi.
“Burada, bu binâda Brütüs, Sezar’ı arkasından hançerlemiş ve öldürmüştür.” ana fikri ile yürüttüğü bir konuşma yaptı.
Hemen arkasından söz alan Pek Muh. Ömer Akyüz K.’imiz ise,
“Brütüs’ün bir hâin olmadığını, ülkesini, demokrasiyi ve cumhuriyeti Sezar’dan daha fazla sevmesi yüzünden Sezar’ı öldürmek zorunda kaldığını, buna karşılık Sezar’ın çok etki ve baskı altında kalan, kullanılan bir diktatör olduğunu, bu yüzden gerçekleri göremediğini...” ifâde etti.
Saffet Oktay K., “Ne yâni, Brütüs’ün hiç mi suçu yok şimdi?” diye cevapsız kalan bir soru sordu ortaya...
Gariptir, Pek Muh. Murat Çim K. söz almamıştı.
Yemekten çıkarken birkaç K.’im,
“Pek Muh.-. Ömer Akyüz K. e de bu Brütüs savunmasını sen yazıp vermişsindir Allah bilir...” dediler, gülerek...
Sonun başlangıcına çok yakındım artık.
Geri sayım başlamıştı...
Hissediyordum.