.....

Türkiye 'de Mason Locaları, 1923 - 1935

Notlar

Kitaptan Notlar

Türkler Kurtuluş Savaşı verirken, 

 

Türk Ulusunun bağımsızlık savaşına masonlar katılmadıkları gibi, Mason Locaları, işgal edilmiş İstanbul’da, İzmir’de ve diğer şehirlerde, işgalcilerle işbirliği yaparak, masonluklarını ve ihanetlerini sürdürmüşlerdi. Bunların ayrıntıları “Mason Tarikatı ve Emperyalizm II – Osmanlı İmparatorluğu“ kitabımda tüm ayrıntı ve belgeleri ile anlattım. Burada anımsamakla yetineceğim.

Türk Ulusu, binlerce yıllık tarihi içinden, bir defa daha “ya istiklal ya ölüm” demiş, ulusça verdiği Kurtuluş Savaşı sonunda sömürgeci emperyalistleri vatanından kovmuş, ulus devlet Türkiye Cumhuriyeti’ni kurmuştur.

Türkler Sakarya Savaşında iken …
Türk Ulusu, Kurtuluş Savaşında, Sakarya Savaşı, 13 Ağustos – 13 Eylül 1921 arasında, ölüm kalım kavgasında; kaybettiğimiz takdirde, Sevr’e mahkum olacağız. Sakarya Meydan Muharebesi sonunda Türk ordusunun zayiatı; 5.713 ölü, 18.480 yaralı, 828 esir ve 14.268 kayıp olmak üzere toplam 39.289'dur.
Mustafa Kemal Atatürk bu muharebe için "Sakarya Melhame-i Kübrası", yani kan gölü, kan deryası demiştir.

Masonlar tam da bu sırada İstanbul’da
- “1 Ağustos 1337 [1921] seçim celsesinde İstanbul vadisine taşınan "Güneş" Locasının seçime katılıp katılamayacağı konusu tartışmalara ve Yüksek Şûra ile Büyük Loca arasında görüş alışverişine konu oluyor.”
- “24 Mart 1338 [1922] Cuma günü tüzüğe göre ilk defa bir matem celsesi yapılıyor.
- 5 Temmuz 1338 [1922] celsesinde okunan çalışma raporunda eski Lokalin yabancı Localara ait olması ve çeşitli yabancı Büyük Localara bağlı Localar tarafından kullanılması nedeniyle yeni bir bina kiralandığı belirtiliyor.”
Görüldüğü gibi, masonların Türk Kurtuluş Savaşı umurlarında değil. İşgal altında mutlu mesut yaşıyorlar ve sıradan loca çalışmalarını sürdürüyorlar!

Türkler, Kurtuluş Savaşında ve Zaferi Kutlarken…
1922 Temmuz ayında Türk Hükümeti, ordusu ve ulusu ile bir ay sonra başlayacak Büyük Taarruza hazırlanıyorken ve sonrası büyük zaferi kutlarken;

1909’da İttihat ve Terakki askeri darbe yapınca, mason giysileri ile sokaklara dökülen, kutlamalar yapan masonlar; 30 Ağustos, Türkler ‘in Büyük Zaferi sonrası, bırakın dünyaya duyuruyu, sokaklarda kutlamalar yapmayı, tek bir locada bile bir söz edilmiyor, kutlanmıyor. Aslında Türklerin zaferi karşısında masonların içi kan ağlıyordu.

Masonlar İhanet içindeydiler...

This image for Image Layouts addon

Mason Diploması
Fransızca ve Osmanlıca

Askeri uniformalı masonlara dikkat!

Image

Türkler Lozan’da Cumhuriyet’i Kurarken, Masonlar;


- “21 Kânunisani (Ocak) 1339 [1923] celsesinde bir çok Obediyansla ilişki kurulmuşken İngiltere, İskoçya ve İrlânda Büyük Localarıyla "maalesef henüz" ilişki kurulamadığı bildiriliyor.Aynı celsede değiştirilmiş Lokal tüzüğü okunup onaylanıyor ve Lokalde bir Kütüphane kurulmasının gereğine dikkat çekiliyor.
-  21 Teşrinievvel (Ekim) 1339 [1923] celsesinde okunan raporda Türkçe nüshaları kalmayan kanun ve tüzüklerin Fransızca metinlerine göre düzeltilerek basılmakta olduğu, bir Lokal inşası önerisi dikkate alınarak bir komisyon kurulduğu ve "Rönesans" Locasının İstanbul'da bir "Lâyık mektep küşadını" görüşmek üzere yaptığı çağrıyı görüşmek üzere davete katılındığı yazılıdır.
-  31 Teşrinievvel (Ekim) 1340 [1924] tarihli genel kurulda okunan raporda kanun ve tüzüklerin değiştirilmesi gereği yeniden söz konusu ediliyor.“
Görüyor musunuz; Türkiye kuruluyor, devrimler yapılıyor; masonlar daha birkaç yıl önce düşmanımız olan İngilizlerle masonik ilişki kurulmadığı için kahroluyor, Cumhuriyetin açıklandığı günde erkân kitapçığı basımı ile uğraşıyorlar. Gene Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşuna dair bir tek locada bir kutlama; Büyük Loca olarak Dünyaya bir bildiri yok. Masonlar, İngiliz’in, Fransız’ın bağlısı her daim.
Büyük Taarruz, Büyük Zafer, Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşunda, Mason Tarikatı yöneticileri ve üyelerinin, dünya mason kardeşlerine bir duyurusu, bir Zafer mesajı, kendi içinde tek bir toplantı tutanağı yok.
Devlet kurulup, Cumhuriyet ilan edildikten bir yıl sonra da yok, hiçbir zaman yok!
Masonlar, karanlık bir ihanet sessizliği içinde, yas tutmaktaydılar. Gerçek olan buydu…
Masonlar, Kurtuluş Savaşında Türklerin yanında değil, karşısında, düşmanların yanında yer aldılar.

Atatürk, Mason Localarını Kapattı

Türkiye Cumhuriyeti kurulduktan sonra, Atatürk iç ve dış saldırılarla; başta İngilizler olmak üzere, Avrupalı emperyalistlerin kışkırttığı etnik ve karşı devrimci isyanlarla mücadele edip, bir yandan da yeni devleti çağdaş temeller üzerinde Türk kimliği ile yapılandırmak üzere Devrimleri yaparken; ağırlıkla Avrupa vatandaşları ve Yahudi, Sebataycı, Ermeni, Rum ve Levantenlerden oluşan Mason Tarikatı önce yasa dışı olarak faaliyetlerini sürdürüyor, etki alanlarını genişletmeye çalışıyorlardı. Bu arada Avrupa da bir çok Kral, Devlet Başkanı, Başbakan, Bakan, gibi en üst düzeyde siyasiler, ekonomi ve basın çevrelerinde önde gelenler arasında mason sayısı çok yüksekti.
Bu ortam içinde Atatürk, zamanı geldiği anda, Mason Tarikatını, iç ve dış tüm gücüne karşın yasaklamıştır. Bu yasaklamayı da, emperyalistler tarafından Nazi ve Komünist ülkeler ile aynı safta gösterilmesini engelleyecek şekilde, usta bir siyasi manevra ile, sözlü emirle yapmıştır.
Masonların, İlhami Soysal’ın dediği gibi, onca güçlü olduğu, siyasi ve ekonomi alanında güç kazanmaya başladığı bir dönemde, kendi istekleri ile kapnmış olmaları, uykuya çekilmeleri söz konusu değildir. Böyle bir olay, Mason Tarikatının ideolojisi ve amaçları ile asla koşut olamayaağı gibi, tarihte de örneği bulunmamaktadır. 

Kapatma ile Masonların Yitirdikleri

- Taşınmazlarını, maddi güçlerini yitirdiler
- Yaygınlaşmış örgütlerini yitirdiler ve karar alamayacak kadar küçüldüler
- Sivil ve askeri bürokraside, siyaset de gömüldüler
- Anadolu’da silindiler, bir daha 3 büyük şehir dışına çıkmaları için 50 – 60 yıl gerekti.
- Arşivlerini yitirdiler

Atatürk 'ü Zehirleyerek Öldürdüler

4 Kasım 2018 Okumak için lütfen bağlantıyı tıklayın:

https://odatv.com/icimde-hicbir-suphe-kalmadi-ataturku-zehirleyerek-sehit-ettiler-04111810.html     

Benim Görüşüm de aynı yönde. Türkiye'de Mason Tarikatı; 1923 - 1935 kitabımın, sayfa 285'de okuyabilirsiniz. Doktorlarının büyük çoğunluğunun Mason olduğu hatta son iğneyi de yapan Mim Kemal Öke 'nin Atatürk sonrası Mason Localarının yeniden kuruluşunda önder; Türkiye mason tarihinin en karanlık baş mason / mason başı olduğudur.